İzmir Düğün Fotoğrafçısı,Çeşme Düğün Fotoğrafları,Dış Mekan Çekimi

Bebek Fotoğrafçısı

almanya stuttgart türkiyeli fotoğrafçı

Julia ve ailesi ile bebek fotoğrafçısı arayışına girdikleri sırada tanıştık eşimin vasıtasıyla. Maviş boncuk gözleri, hiç bitmeyen enerjisi ve sürekli gülümseyen melek yüzüyle Julia ile çekim o kadar keyifli geçti ki, eminim fotoğraflara bakınca o tertemiz enerjiyi içinizde hissedeceksiniz.



baby foto stuttgart




Aile çekimleri, özellikle bebek fotoğrafları konusunda en hassas olduğum nokta bebeklerin gözlerini rahatsız etme riski nedeniyle flash gibi suni ışık kullanımı. Fakat ben bu konuda o kadar şanslıydım ki güzeller güzeli prenses  Julia' nin gözlerinin ışıltısı ortamın rengini açmaya yetti de arttı bile :)

stuttgart, esslingen, ludwigsburg fotograf

Bebeklerinin en güzel hallerini Peri Tozu Fotoğraf' la paylaşan  Julia'nın güzel anne ve babasına bebekleri ile  sağlıklı, mutluluk dolu bir ömür diliyorum.

Bir Düğün Hikayesi


Baş rollerini İtalyan bir gelin ve Rus bir damadın paylaştığı Maura ve eşi Juli'nin mutluluk hikayelerinin fotoğraflarını seyredeceksiniz birazdan. Dış mekandan, düğün kutlamasına herşey o kadar eğlenceliydi ki, farklı kültürlerin içinde bulunmaktan bir kat daha zevk aldım yanlarında.










Hava soğuk, fotoğrafları çeken ben deniz ağır şekilde grip olsamda kış düğünü için oldukça şanslıydık. Bir gün öncesinde yağan  yağmur tüm şehri sırılsıklam bırakmış, çekim yapmayı planladığımız parkın yollarını ise çamur içinde bulmuştuk… Ama yinede mutluyduk, dezavantaj gibi görünen bir çok dış etken avantajdı aslında. Renkler ve kompozisyon açısından bütünlük sağlayan ıslak çimenler, kurumuş yapraklar, fotoğraflara hareket getirecek herşey elimizdeydi.   



gelin resimleri


park sahil deniz kenarı

Bu özel günlerini Peri Tozu Fotoğraf ile ölümsüzleştiren Maura ve Juri' ye kameramla beni de hikayelerine ortak ettikleri için bir kez daha teşekkürler.

Mevlana' ya Mektup


Her yıl 7-17 Aralık tarihleri arasında kutlanan Mevlanayı Anma törenleri , farklılıkları düşmanlık sebebi olarak görmeyen,aksine pişmanlıkların geri dönüşünü,doğruya 
giden yolun başlangıcı olarak gören, gönül ve ilim insanı; bana bu günümüzü
ve yarınlarımızı düşündürdü. İçimden onunla dertleşmek,günümüzde ki hallerin küçük bir kısmını da olsa bir mektupla
onunla paylaşma ihtiyacı duydum.



Saygıdeğer Mevlana,

Anlayamadığım,kabullenemediğim,insana ve insanlığa yakıştıramadığım o kadar çok
işler varki; karıştırmadan, unutmadan hepsini yazmaya nerden başlasam ki...

Bugün aynı apartmanlarda onbeş,yirmi aile birbirimizden habersiz yaşıyoruz. Birbirimizin ayak seslerini duyar, fakat kimse kimsenin gönül sesini duymaz olmuşuz.
Acılar da sevinçler de varlık da yoksulluk da hep yalnız yaşanıyor. Yalnızlık duygusu
galiba insanı acımasız,duygusuz ve bencil yapıyor.

Savaşlar sizin zamanınızda da varmış, tarih kitaplarında okuyoruz, bu gün de var. Geçen
bunca zamana rağmen insanı insanlıktan çıkaran savaşları, kıyımları, yakıp yıkmaları
ortadan kaldıramadık. İnsanın sahip olma ve hükmetme hırsı binlerce yıllardır
değişmediğine göre; insanlık kıyamete kadar hep bu felaketlerle mi yaşayacak?


Bir kabul edişe göre bu güne kadar seksendörtbin peygamber ya da nebi gelmiş. Sizin
gibi insanlığa ışık olacak alimler, bilgeler ve bilginler gelmiş, ama bugün geldiğimiz hal ortada. İnsan olarak da, insanlık olarak da hala ham bir meyva ya benziyoruz.

Saygıdeğer Mevlana, artık olgunlaşmış ''İnsan-ı Kamil'' olmamız gerekmez miydi?
Sizin zamanınızda olmayan nükleer tehlike, radyoaktif artıklar, hava, toprak ve su kirliliği gibi dertlerimiz de var artık. Hepside insanın kendi çıkarından başka hiç bir şeyi umursamayan anlayışı nedeniyle bu noktalara geldiğini itiraf etmek dünyada yaşadığını,gidebileceğimiz başka bir dünyanın olmadığını bir türlü anlatıp inandıramıyoruz gözünü para hırsı bürümüş, dünya malı tamahkarlarına.

Aslında dünya idrak ve şuurla cennet haline getirebilecek iken,
şuursuz,idraksiz,hain ve bencil insanlar yüzünden cehenneme dönüşmesinin çok kolay olduğunu görmek bu kadar mı zordur?



Kalpler de bölünmüş, zihinler de. 
Hiç kimse kendine benzemeyen "Diğerini"
sevmiyor. Değil "Kim olursan ol gel" demek, görmek bile istemiyor. İhtiyaçlarımız hiç bitmediği için ihtiyaç sahiplerine verecek paramız pek olmuyor. 
Başımızın derde girmesini istemediğimiz için; başı derde girmiş olanlara pek yardımımız olmuyor.
Dünya malının dünyada kalacağını bilmemize rağmen ;dünya kadar malımızın olmasını
istememize,aklımız pek mani olamıyor.
Yani aklımız zayıf,duygularımız saldırgan,
insan ise; mağrur,kabadayı ,kibirli görünüşüne rağmen;mutsuz,güvensiz ve
yalnız.


Saygıdeğer Mevlana,insanın dünya sahnesine çıkmasından bu güne ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bunca peygambere, bunca alime, felsefeci, şair, edebiyatcıya rağmen bugün hala bu kadar şikayetci isek ne zaman insan, insan gibi olabilecek?

Ama düşünüyorum da eğer siz de bana cevap yazabilseydiniz mutlaka ''Umutsuzluğa kapılmak yok.Her doğan insan için doğru ve güzel olan her şeyi en başdan, bıkmadan, sabırla yeniden anlatıp, öğretin. Ne kadar çok insana ulaşabilirseniz o kadar başarılı olabilir, özlediğiniz dünyayı oluşturabilirsiniz’’ derdiniz.

Gerçekten de sürekli şikayet edip sızlanarak olumlu bir sonuca ulaşmamız imkansız. Kötülüklerin az, iyi ve güzelin çok olduğu bir dünya için samimiyetle ,sabırla mücadele etmemiz gerekiyor, siz ne dersiniz? 


Yazan: Hasret Karayel


Not: Fotoğraflar için Kültür Bakanlığı, Turkishny, Nezih Uzel ' in web sayfalarından yararlanılmıştır.

Çerkez Alemin En Çılgın Damadı






Sevgili Meryem ve Faruk çiftime:
Saat altı buçukta kalkıp 15 saattir koşturma içinde olmak ve buna rağmen eve gelindiğinde yapılan ilk iş çekimleri seyretmekse, bilin ki gerçekten çok keyifli bir iş çıkmıştır ortaya… İşte bunun en güzel kanıtı :) Siz şimdi düğününüzde çerkes müzikleri ile eğlenirken, aklımda albümünüz için hazırlanacak değişik fikirlerle uykuya geçiyorum… Devamı çok yakında burada;)




Hafta Sonu İçin Değişiklik Yapmaya Karar Verdim

Hava durumu açıklıyor "Önümüzdeki bir hafta boyunca kuzeyden gelecek hava akımı, ısıyı bir hayli düşürecek. Pazar gününden itibaren karla karışık sulu yağmur bekleniyor, çarşambadan sonra bir kaç derecelik……"


En iyisi değiştirmek şu radyo istasyonunu. Bakalım diğerinde ne var…Çıkı çıkı  şıkı şıkı, şıngır mıngır, mıngır şıngır…İşte tam da bunu arıyordum. Arapça ve Fransızca karışımı,  Amr Diap tarzında bir şeyler çalıyor, başka bir şey mi geçirseydim içimden.
Madem hava kapalı, bulutlu, sisli ve yağmurlu. Madem tadı yok dışarısının… O zaman birazcık hayal kurmak gerek haftasonu, yukarıda ki motordan istiyorum o zaman, aynı pembe renkten bir de başlığı olsun. Olmuşken madem tam takım olsun…

Var mı başka hayali olan? Dilemesi benden olacak bu sefer, toplu dilek yaparsak daha kolay duyuluruz belki… Neden olmasın :)

Akdenizin Sıcak Renkleriyle Geldim

Ne zaman başka bir ülkeye gitsem, hep şükrederim bir akdeniz memleketinde doğdum diye. İtalya olmuş, İspanya, Tunus olmuş yada Cezayir, beni çeken bir şeyler var buralarda. İnsanında,sokaklarında içimi ısıtan, baharatında, kokusunda kendimi bulduğum birşeyler… Var mı Akdenizli olmak gibisi! Renklerin gürül gürül bağırdığı, güneşinin şımarttığı denizinin iyot kokuyla karıştığı, mutfağı ile dillere destan olmuş Akdeniz...


Fransa' nın ara sokaklarından birinde denk geldiğim bu kafedeki renkler kadar güzel geçsin günümüz. Işıltımız hiç eksilmesin, enerjimiz hiç düşmesin. En önemlisi Akdenizli olduğumuzu unutmayalım ki, gücümüze güç gelsin :)

Bir Romantiktir Bu Gece

Avrupada şehirler midir romantik beni böylesine alıp götüren, baktığım herşeyde aşkı yorumlatan; yoksa ben mi olmuşum romantik çiçekte, böcekte, ağaçta renklerin aşkını bulan.



Yağmuru en çok akşamları severim. Hani ıslak sokaklarda yürürken, sokak lambalarının yansımaları düşer tablo misali, arnavut kaldırımlı yollara. Yine yağmur yağsın istedim şimdi usul usul,  su yansıması ile ışıldayan  sokaklarda kızıl sonbahar yapraklarının üzerinden geçip, bisiklete binmek ne de güzel olurdu mesela...

İzmir Düğün Fotoğrafçısı,Dış Mekan Fotoğraf Çekimi,Wedding Photographer